(Bu yazı 1 Haziran 2016 tarihinde yayımlanmıştır)
Transvulcania yarışları İspanya'nın La Palma adasında düzenleniyor. Fas’ın hemen batısında yer alan Kanarya Adalarından en kuzey batıda olanı ve görece ufaklarından (yüzölçüm bakımından beşinci sırada). Tüm Kanarya Adaları gibi volkanik bir ada. Doğal güzelliklerinden ve yeşil olmasından dolayı “La Isla Bonita” (güzel ada) olarak adlandırılıyor.
Kanarya adaları. La Palma sol üst köşede yer alıyor. Kaynak: Wikipedia.
Farklı mesafelerde beş yarış var: Transvulcania Ultramarathon (74.33 km, 4350 m+), Marathon (45 km, 1884 m+; son kısmı hariç Ultramarathon’un ikinci bölümü ile aynı rota), Half-marathon (24.28 km, 2097 m+; Ultramarathon’un ilk bölümü ile aynı rota), Vertical Kilometer (7.6 km, 1203 m+) ve çocuklar için Transvulcania Kids-junior (500 - 3000 metre). En önemli yarış elbette 2012 yılında beri ISF Skyrunning World Series’in parçası olan Transvulcania Ultramarathon (aynı zamanda Skyrunning National Series’in de parçası). Önemli bir kısmı 2000 metre üzerinde geçen, farklı özelliklerde teknik bir parkur. Zaman limiti 17 saat ve katılımcı sayısı 1800 kişi ile sınırlı. Kayıt olabilmek için son 18 ay içerisinde 40 km veya daha uzun bir dağ koşusunu (dikkat sadece patika değil) bitirdiğinizi belgelemeniz gerekiyor. Detaylı bilgileri resmi web sitesi transvulcania.info adresinde bulabilirsiniz. Bu sene Türkiye'den Can Artam ile birlikte iki kişiydik.
Adadaki tek havalimanı La Palma. Genelde düşük fiyatla hizmet sunan havayolları (low cost carriers) uçuyor. Yalnız ucuşlar daha büyük ve popüler olan Tenerife veya Gran Canaria adalarına göre daha sınırlı ve biletinizi ne zaman aldığınıza bağlı olarak pahalı olabiliyor. Alternatif olarak Tenerife veya Gran Canaria’ya uçabilir ve bu adalardan feribot (Fred Olsen, Transmediterranea ve Naviera Armas) veya yerel uçuşlar ile La Palma’ya geçebilirsiniz. Feribot limanı adanın başkenti olan Santa Cruz de la Palma’da. Havalanı da buraya yakın.
Naviera Armas bu sene Transvulcania’nın ana sponsoru idi ve katılımcılara ücretsiz gidiş-dönüş feribot bileti sağladı. Ben de bu olanağı kullanarak Tenerife üzerinden gitmeyi tercih ettim. Feribotlar Tenerife’nin güney batısında yer alan Los Cristianos’dan kalkıyor. Los Cristianos Tenerife Güney Havalimanı’na oldukça yakın (otobüs bileti yaklaşık 3.5 Euro). Eğer Tenerife Kuzey Havalimanı’na iniyorsanız, bu havalimanına yakın olan adanın başkenti Santa Cruz de Tenerife’den Naviera Armas’ın ücretsiz otobüs servisini kullanabilirsiniz (feribot biletinizi alırken ilgili seçeneği seçmeniz gerekiyor). Feribot yolculuğu yaklaşık iki saat sürüyor. Yalnız her gün sefer yok, planınızı yaparken dikkatli olmanızda fayda var.
Yarış merkezi (aynı zamanda finiş) La Palma adasının en büyük kasabası olan Los Llanos de Aridane’de yer alyor (Türkçe Wikipedia sayfasındaki bilgiler hatalı, İngilizcesine bakın). Los Llanos adanın batı yakasında ve kıyıdan 3-4 km içeride. Santa Cruz’dan 45 dk - 1 saatlik bir otobüs yolculuğuyla ulaşabiliyorsunuz (yaklaşık 2 Euro). Otobüs hizmetini veren Transportes la Palma’nin web sitesinden sefer saatlerini öğrenebilirsiniz (her yarım saatte bir var, yalnız hafta sonu ve tatil günlerine dikkat edin). Turistik yerler olduğu için araba kiralama seçeneğini de düşünebilirsiniz. Bu sayede daha kolay bir şekilde adanın (veya adaların) farklı yerlerini görme şansınız olabilir.
La Palma’da seçenekler görece daha az, ama booking.com, airbnb.com, hostelworld.com veya benzeri sitelerden uygun yerler bulabilirsiniz. Benim (Tenerife ve La Palma’da) kaldığım yerlerin ücretleri günlük 14-20 Euro arasında değişiyordu. Yukarıda belirttiğim gibi yarış merkezi Los Llanos de Aridane’de ama organizasyon koşuların başlangıç noktalarına gidiş ve koşu sonrası da Los Llanos de Aridane’den dönüş için Santa Cruz de Palma dahil olmak üzere adadaki diğer noktalardan otobüs kaldırıyor (bu seneki liste burada). Dolayısıyla Los Llanos de Aridane’de konaklamanız daha pratik ve önerilir olmakla birlikte zorunlu değil.
İspanya’da olduğunuz için gün ortasında siesta var ve dükkanların büyük kısmı kapalı oluyor. Ama restoranlar ve süpermarketler genel olarak açık. Deniz ürünleri doğal olarak taze ve ucuz. Tapalar güzel. Eğer yemeğinizi kendiniz hazırlamayı düşünmüyorsanız kahvaltı için 2-4 Euro diğer öğünler için 5-10 Euro arasında damak tadınıza uygun farklı seçenekler bulabilirsiniz.
Transvulcania kayıt ve fuar alanı Los Llanos de Aridane şehir merkezinde kurulan büyük bir çadır. Çarşamba gününde açılmış oluyor ve yarış paketinizi buradan alabiliyorsunuz. Ben geldiğimde kalabalık değildi ve işlemler çok kısa bir sürede tamamlandı. Zorunlu malzemelere bakmadılar. Sadece kimlik bilgilerini kontrol ettiler, koşunun başlangıç yerine gitmek için otobüs kullanmak isteyip istemediğimi sordular ve nereden bineceğimi not ettiler. Yarış paketinde göğüs numarası ve zaman çipininin yanı sıra Transvulcania logolu t-shirt, bandana, çorap, çeşitli atıştırmalıklar ve tanıtım amaçlı broşürler yer alıyor. Zaman çipi ayakkabıya takılan türdendi. Eğer ayakkabılarınız normal bağcık haricinde bir sistem ise (örneğin, Salomon Quicklace gibi) yine çiple birlikte gelen kablo ile bağlayabilirsiniz.
Kayıt masaları.
Fuar standları.
Fuar alanında genelde koşu malzemesi ve yiyecek/içecek satışı yapan standlar bulunuyor (10 civarında). Son dakika ihtiyaçlarınız varsa buradan temin etmek mümkün. Malzemelerin bir kısmı (örneğin, ayakkabılar) %50 civarında indirimdeydi. Transvulcania logolu çeşitli ürünleri ve Kanarya adalarında düzenlenen diğer yarışlar ile ilgili bilgileri de fuar alanında bulabilirsiniz. Ben takip etmedim, ama gün içerisinde (çoğunlukla akşam üstleri) daha çok yerel halka yönelik bazı etkinlikler de (örneğin, fitness show) aynı alanda düzenleniyor (çadırın dışarısında).
Koşu etkinliklerine genelde birlikte katılmaya çalışıyoruz. Ancak Serkan'ın dizinde geçen seneden devam eden bir sakatlık var. Riske atmamak için yaz sonundan önce zorlu yarışmalara katılmayacak. Onun için Transvulcania'da yalnızdım. Mayısın ilk haftası ofisimiz iki gün tatildi. Diğer üç gün de izin alınca daha önce ziyaret etme şansımızın olmadığı Kanarya Adalarına erken gelme olanağı oldu. Bunu hem etrafı görmek hem de yaşadığım yer dolayısıyla gerçek anlamda arazi çalışması yapamadığım için antrenman amaçlı kullanmak istedim. Sezonun ilk yarışı olduğu için yüksek beklentiler yoktu (10-12 saat arasını hedefliyordum). Ufak bir sırt çantası ile spontane bir şekilde plan şu şekilde gelişti:
30 Nisan: Tenerife'ye varış ve Los Cristianos'ta konaklama.
1 Mayıs: Otobüs ile El Teide parkına gidiş (başlangıcı yaklaşık 2200 metre irtifada). 3260 metre irtifada yer alan Altavista del Teide dağ evine tırmanış ve iniş (yorulmak istemezseniz 3550 metreye teleferik ile çıkılabiliyor, yalnız biraz pahalı). Burası Mars yüzeyi gibi. Otobüs ile adanın kuzey tarafında yer alan La Orotava kasabasına iniş.
2 Mayıs: La Orotava'dan başlayarak Los Realejos üzerinden Chanajiga mesire yerine (yaklaşık 1200 metre irtifada) tırmanış (TF 40 trekking rotası), yine Los Realejos üzerinden Puerto de la Cruz'a iniş. Chanajiga ile Los Realejos arasındaki iniş oldukça dikti ve iyi bir ısınma oldu.
3 Mayıs: La Caldera'dan başlayarak El Teide parkına tırmanış (El Portillo; yaklaşık 2000 metre irtifada). Otobüs ile Los Cristianos'a dönüş ve akşam feribot ile La Palma'ya geçiş.
4 Mayıs: Santa Cruz'dan Las Nieves köyüne kısa bir tırmanış ve iniş. Öğlen otobüsle Los Llanos de Aridane'e geçiş.
5 Mayıs: Los Llanos de Airdane'den Puerto de Tazacorte'ye yürüyüş. Vertical Kilometer rotasından Mirador noktasına tırmanış, doğu tarafından Transvulcania'nın son tırmanış etabını da geçerek geri dönüş. Vertical Kilometer yarışı aynı gün öğleden sonraydı.
6 Mayıs: Dinlenme
Biraz yoğun bir program oldu. Birçok insan yarıştan önceki hafta dinlenmeyi tercih ediyor ve genel öneri (benim de size önerim) bu şekildedir. Ama yarışta son kısımlar haricinde aşırı yorgunluk hissetmedim. Hem vücudun alışması hem de farklı yerleri görmek açısından beni mutlu ettiğini düşünüyorum. Son birkaç yıldır yarışlarda yaşadığım mide problemini de yaşamadım.
Not: Yarışmalarda koşarken fotoğraf çekmiyoruz, onun için malesef yazıda parkur fotoğrafları yer almıyor. Onların yerine Transvulcania resmi YouTube kanalından parkuru anlatan videoları koymaya çalıştım (İspanyolca ama İngilizce altyazılı). Internette aratırsanız rahatlıkla ilgili fotoğraf veya videoları bulabilirsiniz.
Transvulcania Ultramarathon temel olarak La Palma adasının güney ucunda yer alan Fuencaliente deniz fenerinden (Faro de Fuencaliente) başlayan ve baston şeklinde (lakabı “El Bastón”) önce kuzey sonra da batı yönünde devam ederek Puerto de Tazacorte’de sonlanan GR 131 trekking rotasını takip ediyor. İlk bölümü volkan (Ruta de los Volcanes), ikinci bölümü ise Crestería rotası (Ruta de la Crestería) olarak adlandırılmış. Puerto de Tazacorte’den sonra bitiş noktası olan Los Llamos de Aridane’ye kadar olan kısa etapta da adanın çevresini dolaşan GR 130 trekking rotasından geçiyorsunuz.
Koşu Fuencaliente deniz fenerinden sabah saat 06:00’da başlıyor. Daha önce belirttiğim gibi organizasyon adadaki farklı noktalardan sporcuları buraya taşıyor (eğer Fuencaliente’de kalmıyorsanız). Los Llamos’daki terminalden otobüslerin 03:30’da kalkacağı duyurulmuştu ve zamanında kalktılar. Yolculuk yaklaşık 45-50 dakika kadar sürüyor. Yalnız yol dar ve yer kısıtlı olduğu için deniz fenerine gelmeden daha yukarıda otobüslerden iniyor ve yürüyerek devam ediyorsunuz. Başlangıç noktası sahilde ama doğrudan buraya inmemize izin vermediler, öncesinde fenerin bulunduğu yerde toplandık. Eğer başlangıçta önlerde yer almayı planlıyorsanız, aşağıya inen yokuşa yakın bir yerde beklemenizi öneririm. Geçişe izin verdiklerinde hızlıca yerinizi alabilirsiniz. Burada normalde zorunlu malzeme kontrolü de yapılıyor (telefon ve ilk yardım battaniyesi), fakat doğal olarak yığılma olduğu için pratik olarak uygulayamadılar. Belki arkadan daha seyrek gelen kişileri kontrol etmiş olabilirler. Yokuşu indikten sonra çipinizi okutup başlangıç alanına giriyorsunuz. Sadece birkaç seyyar tuvalet vardı, mümkünse ihtiyacınızı daha önceden giderip buraya bırakmayın.
Kaynak: http://www.shutupandrun.co.uk/blog-post-121-transvulcania-2015
Başlangıç alanı oldukça geniş bir yer ve temel olarak koşunun başlamasını bekliyorsunuz. Ünlü atletleri tanıtıyorlar ve bir takım konuşmalar yapılıyor. Sanıyorum hepsi İspanyolca idi, eğer atlamadıysam İngilizce herhangi bir duyuru yapılmadı. Efsane atlet Bruno Brunod hemen önümdeydi (bir süre birlikte koştuk, sonra önce ben onu sonra da o beni geçti). Dışarıdan bakıldığında başlangıç gerçekten etkileyici.
Koşanlar için ise durum daha farklı. Start ile birlikte (eğer önlerdeyseniz) hızlı çıkıştan dolayı biraz itişme oluyor, dikkat etmenizde fayda var.
Kısa yokuşu geçip fenerin düzlüğüne geldikten hemen sonra da oldukça dar bir patikaya giriyor ve Los Canarios kasabasına doğru tırmanmaya başlıyorsunuz. Arada yer yer rahatlamasına rağmen 7 km’lik bu etapta bir süre önünüzdeki insanları geçmeniz zor. Belirli kısımlarda patikanın yanından koşmak mümkün ama tüf zemin daha bozuk ve taşlık. Eğer başlangıçta önlerde yer almazsanız, trafiğe takılıp oldukça yavaşlayabilirsiniz (arkada kalanlar temel olarak yürüyor olmalılar). Dar patikadaki bu yoğunluktan dolayı, herhangi bir kazaya yol açmamak için Los Canarios’a kadar baton kullanımı yasak, çantanızda taşımanız gerekli. Rota Teneguía ve San Antonio volkanlarının etrafından dolanıyor ama karanlık olduğu için farkına varmıyorsunuz (volkan deyince gözümüzde hep yüksek dağlar canlanır ama bunlar deniz seviyesine yakınlar). San Antonio volkanı civarında (yaklaşık 2 - 5.5 kilometreler arası) eğim az ve patika daha geniş. Önce taşlık sonra asfalt bir yoldan girdiğiniz Los Canarios’da oldukça kalabalık bir izleyici kitlesi sizi karşılıyor (yaklaşık 700 metre tırmanmış oluyorsunuz). Burada su istasyonu var ama yarışın henüz başı olduğu için durmadan veya belki bir bardak içip devam edebilirsiniz. Baton kullanmayı düşünüyorsanız (ki öneririm) elinize almak için iyi bir fırsat. Asfalt zeminde kısa bir süre daha tırmanmaya devam ettikten sonra patika yeniden başlıyor.
Los Canarios’tan sonra rota temel olarak kuzey yönünde Caldera Taburiente sırt hattını takip ediyor. Eğer haritaya bakarsanız bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Sonraki istasyon 16.48. km’de ve 1828 metre yükseklikte yer alan Las Deseadas, dolayısıyla arada yaklaşık 10 km mesafe ve 1100 metre irtifa farklı var. Patika başlangıçta orman içerisinde ve rahat koşulabilecek nitelikte. Yükseldikçe orman seyrekleşiyor ve hava aydınlanıyor. Kısa düzlükler ve inişler olmakla birlikte genel olarak sürekli tırmanış, yer yer taşlık ve dik. Bazı kısımlarda, genelde başlarda, tüf koşmayı zorlaştırıyor. İnsanlar çoğunlukla t-shirt ile koşuyorlardı ama sabah erken saatler ve sırt hattında olduğunuz için rüzgardan dolayı hafif soğuk hissediliyor.
Las Deseadas istasyonunda yine sadece içecek var (su, enerji içeceği ve kola). Kısa bir iniş ve tırmanıştan sonra, üçüncü istasyon olan El Pilar’a kadar yaklaşık 4.5 km’lik bir iniş başlıyor. Bir iki çarşak etabı haricinde çok teknik değil ve rahat koşuluyor. Eğer inişlerde hızlıysanız burada zaman kazanabilirsiniz.
El Pilar 24.28. km’de ve 1440 metre yükseklikte. Burası araba ile de ulaşılabilen, orman içerisinde bir mesire yeri. Aynı zamanda 45 km’lik Marathon Transvulcania koşusunun başlangıç ve 24 km’lik Half Marathon Transvulcania koşusunun bitiş noktası. Saat 11:00’den önce varmış olmanız gerekiyor. Ben geçerken Marathon Transvulcania henüz başlamamıştı (saat 10:00’da başlıyor) ve startı beklemekte olan koşucular vardı. Her ne kadar daha hızlı koşuyor olacaklarsa da, eğer çakışırsanız biraz yoğunluk olabilir (özellikle ilerki etaplarda). El Pilar istasyonunda hem (soğuk) yiyecek hem de içecek mevcut. El Pilar ile sonraki istasyon olan El Reventón (31. Km; sadece içecek var) arasındaki yaklaşık 6.5 km’lik etap görece düz toprak yol ve hızlı geçiliyor.
El Reventón istasyonundan sonra tekrar tırmanışa başlıyorsunuz. Rotanın en güzel kısımlarının buradan itibaren başladığını söyleyebilirim. Altınızda kalan bulutlar sizi gerçekten skyrunning atmosferine çekiyor. Arada yukarıdan okyanusu görebiliyorsunuz. Yer yer teknik geçişlerle sırt hattı devam ediyor ve yaklaşık 4.5 km sonra 2000 metre irtifaya ulaşmış oluyorsunuz (600 metre tırmanış). En son iniş etabına kadar koşu büyük oranda bu irtifanın üzerinde geçiyor. Sonraki istasyon olan Pico de la Nieve ise 11 km mesafede. İniş ve çıkışlar olduğu için aradaki toplam tırmanış 900 metre civarında. Pico de la Nieve istasyonu, adından farklı olarak zirvede değil daha aşağıda, dolayısıyla öyle bir beklentiniz olmasın. Hem (soğuk) yiyecek hem de içecek var. Burada karpuz yemek harikaydı. Buraya 7 saatin biraz altında varmışım. İnişte çok hızlı olmadığımı bildiğim için 10 saat hedefi olası değildi, ama 11 saatte bitirmek mümkün görünüyordu.
Pico de la Nieve’den sonra yeniden sırt hattına çıktığınızda (taşlık dar patika) solunuzda kalan iniş yapacağınız diğer sırt hattı ve gözlem evlerinin olduğu Roque de los Muchachos belirginleşmeye başlıyor ama ulaşmanız elbette zaman alıcı. Pico de la Cruz istasyonu 5 km mesafede (2294 metre irtifa; yaklaşık 400 metre tırmanış, sadece içecek var). Temponuza bağlı olarak artık hava ısınmış oluyor. Pico de la Cruz ile en önemli istasyon olarak nitelendirebileceğim Roque de los Muchachos arasındaki mesafe çok fazla değil (yaklaşık 4.5 km) ama inişli çıkışlı olduğu için biraz vakit alıcı olabilir. 51.82. km’deki Roque de los Muchachos rotanın en yüksek noktası (2420 metre irtifa).
İstasyon gözlem evlerinin daha ilerisinde kurulmuş olan büyük bir çadır (uzaktan dikdörtgen yapı olarak görünüyor). Saat 17:00'den önce varmış olmanız gerekiyor. Burada diğer istasyonlardan farklı olarak sıcak yemek (soslu makarna) ve dinlenme (en azından oturma) şansı mevcut. Ayrıca, artık iniş etabı başladığı için daha sonra bitişte geri almak üzere batonlarınızı bırakabiliyorsunuz. Ben öyle yaptım, yalnız arada yine kısa tırmanış etapları var ve iniş görece teknik. Dolayısıyla eğer kendinizi batonlarla daha rahat hissediyorsanız ve inişte destek alıyorsanız bırakmadan devam edebilirsiniz.
Roque de los Muchachos istasyonundan çıktıktan sonra kısa bir iniş ve asfalt geçişi var, sonrasında yeniden patikaya giriliyor. Temel olarak 2400 metreden yeniden deniz seviyesine iniyorsunuz. Etap yaklaşık 17 km uzunluğunda. 10 km sonra 1156 metre irtifada El Time istasyonu bulunuyor (sadece içecek). İniş yer yer dik, kayalık ve ağaç kökleri var. Eğer alışkın değilseniz quadlarınızı zorlayacaktır. Biz inişlerde çok hızlı değiliz, onun için bu kısımda yanımdan geçen koşucu çok oldu. Yalnız bir kısmı Marathon Transvulcania katılımcıları, onun için moraliniz fazla bozulmasın. Uygulayabileceğiniz güzel bir strateji önünüzde iyi tempoda inmekte olan birisi takip etmek ve onun temposuna uymaya çalışmak, bu dikkatli olduğunuz sürece sizin de temponuzu arttıracaktır. Ben öyle yaptım.
İnişin özellikle El Time’dan sonraki bölümünde yağıştan (akşam üstü yağmur tahmin ediliyordu ama sanırım bu tarafa daha önce yağmış olabilir) veya sisten zemin yer yer ıslak ve kaygandı (ıslak taşlardan dolayı). Arada köylerden geçip muz tarlaları ile kaplı ada ve okyanus manzarası eşliğinde önce 510 metre irtifadaki Mirador noktasına (buradan yol geçiyor ve bir restoran var) oradan da zigzaglar çizerek sahile, Puerto de Tazacorte kasabasına ve istasyonuna iniyorsunuz. Bu kısım Vertical Kilometer rotası ile büyük ölçüde ortak. Koşudan iki gün önce tersten geçmiştim, onun için tanıdıktı.
Puerto de Tazacorte adından anlaşılabileceği üzere ufak bir liman (resmi olarak Avrupa’nın en batıdaki limanı) ve sizi izleyiciler karşılıyor. Saat 22:00'den önce varmış olmanız gerekiyor. Yiyecek ve içecek var. Marathon Transvulcania koşucuları için son nokta ama siz devam ediyorsunuz. Bitişe çok az kaldı! Sahilden kısa bir süre devam ettikten sonra kurumuş nehir yatağına giriyor ve yaklaşık 2 km ilerliyorsunuz. Burada suların aşındırdığı kayalar ve kanalımsı yapılar ilginç ama malesef görece düz olmasına rağmen koşmak için pek uygun değil. Onun için yavaş ilerleniyor (benim için artık yorgunluk başlamıştı, onun için yürümeyi tercih ettim ve bitişe kadar olan bölüm uzun sürdü). Daha sonra yaklaşık 320 metrelik son tırmanış başlıyor. Bu kısım genellikle asfalt ve sert zeminde. Geçiş zamanınıza bağlı olmakla birlikte, sıcak oluyor.
Tırmanışın sonunda ara sokaklardan Los Llanos de Aridane’e giriyor ve Avenida Enrique Mederos bulvarı üzerinde yaklaşık 1.5 km’lik düz bir koşu (veya yürüyüş) ardından Plaza de España meydanında bitiş çizgisini geçiyorsunuz. Hem bulvar üzerinde hem de bitiş alanında izleyiciler sizi desteklemesi harika! Hatta yol üzerindeki kafelerin önünden geçerken seyircilerden birisinin içmekte olduğu kokteyli ikram ettiğini söylemeden geçemeyeceğim :-)
Bitiş alanında önce madalyanızı, zamanlama çipinini geri aldıklarında da finisher t-shirtünüzü veriyorlar. Ayaklarınızı sokabilmeniz için ufak bir (şişme) havuz, masaj (öncesinde temizlenmeniz gerekiyor ama elinizi ve ayaklarınızı yıkamanız mümkün) ve ilk yardım olanakları mevcut ve görece geniş (yaklaşık 20 masör ve büyük bir ilk yardım çadırı vardı). Yalnız masaj alanının sadece üzere kapalıydı, yan tarafları ise açıktı, dolayısıyla hava sıcak değilse üşümeniz olası. İnsanların bir kısmı masaj sırasında acil durum battaniyelerini kullanıyordu. Dinlenmek için de kapalı bir alan görmedim. İçecek ve hafif atıştırmalıklar var, ama bazı diğer koşularda olduğu gibi sıcak yemek yok. Bitiş alanı yerel halkın da katılımıyla gerçekten tam bir şenlik havasında oluyor. Akşam da (sanıyorum ünlü) bir grubun müzik konseri vardı (eğlenmek için enerjiniz kaldıysa!).
Trekking rotaları takip edildiği için parkur üzerinde genelde mevcut sabit işaretlemeler bulunuyordu, ek geçici işaretlemeler azdı ama yeterliydi. Tüm kritik noktalarda ve teknik etaplarda görevliler vardı. Dolayısıyla yolunuzu şaşırmanız pek olası değil.
Transvulcania Ultramarathon gerçekten hem rota hem de organizasyon açısından güzel bir etkinlik. Mesafe çok uzun (veya çok kısa) değil ama parkur teknik. Skyrunning World Series’in Ultra kategorisindeki yarışlarından birisi (sezonun ilk yarışı) olması zaten seviyesi hakkında yeterli bilgiyi veriyor olsa gerek. Eğer daha önce dağ ortamında benzer mesafede (veya biraz daha kısa) teknik rotalarda koşma şansınız olduysa (ki kayıt koşullarından birisi) oldukça zevk alacağınız bir koşu olacaktır. Eğer sadece patika koşusu deneyiminiz varsa ama dağ ortamında değilse biraz daha beklemeniz gerekli. 2017 kayıtları başlamış durumda, tarih 13 Mayıs. Detaylı bilgileri transvulcania.info sitesinden bulabilirsiniz.